29 Haziran 2011 Çarşamba

' Kurallar '


Bu hayatın iki kuralı.
Birinci, fazla güvenmeyeceksin.
İkinci, kendinden hiç bir zaman çok emin olmayacaksın.
Bu yazdıklarımı tam tersi yaparsanız üzülür, kırılırsınız. Çünkü insanlar kedi gibidirler. Ne kadar sevimli olurlarsa olsunlar. Sizin gösterdiğiniz ilgiden sıkılırlar, sevgiden sıkılırlar. Ve ne zaman ihtiyaçları olsa o zaman yanınıza gelirler. Bunu bir süre sonra yalnız kaldığınızda fark edersiniz. 
Farkettiğiniz de kendinizi bok gibi hissedersiniz.

' Mutlu olmak '


İnsanların uzun süre istedikleri olmadığında bunalıma girerler. Hep aynı şeyleri ve istemediği şeyleri yaparlar. Sanki bir balığın, su olmayan bir kavanozun içinde sürekli çırpınması gibi. Bu kavanozun içinden kendimizi çıkarmak zor olsa da her şey kendi elimizdedir.
Zor olanı başarmaktır mutlu olmak...

' Çocuk Olmak '


Sen kendini yaşıtlarından daha olgun büyük görürken, çevrendeki en yakınların seni çocuk gibi görebilir. Her insanın içinde bir çocuk vardır aslında.
Örneğin; sevgilinle yürürken, ya da bir çocuk parkından geçerken, pembe şeker görüp yemek isterken, ya da uçan balon görüp almak isterken, arkadaşınla filim izlerken patlamış mısırları yüzüne atarken, çok sevdiğin pastayı görüp arkadaşınla kremasını ben yiyeceğim yarışını yaparken, papatyaları görünce dayanamayıp toplayıp annene verirken, bir dut ağacı görüp çocukluğunu aklına getirip ağaca tırmanarak dutları yerken, top oynayan çocukları gördüğünde sen de topa vururken... vs vs. 

Hepimiz kaç yaşında olursak olalım bir çocuk vardır içimizde. Bazen o çocuk olup hayatı severiz. 

' Bazı şeyler '


Hayat güzel aslında istediğin gibi olursa bazı şeyler... Örneğin başarmak istediklerini başardığında... İyi kötü günün de her zaman birinin yanında olduğunu bildiğinde, hissettiğinde... Kafanı dağıtacak bir şeyler yaptığında... Hayallerine inandığında... 
Hayat hep toz pembe olmasa da güzeldir yaşamasını bilene...

' Bir süre sonra '


Bazen sevdiğin insanları çok sıkabilirsin istemeden de olsa. Elinde olmuyor bu senin. Seviyorsun ve sık sık onun sesini duymak istiyorsun. Bir süre sonra alışıp bu sıklıklar azalıyor. Sonra normal oluyor her şey...

23 Haziran 2011 Perşembe

' Deniz '


Bir deniz gibidir aslında yaşadıklarımız.
Bazen tepesinde güneş, durgun bir deniz... Bazen ise bir geminin geçmesiyle dalgalar oluşan ve kıyıya çarpınca banklara kadar ıslatan, hırçın dalgalı bir deniz...