28 Aralık 2012 Cuma

' Sevgilim '


Bu sensizliğinin içinde yazdığım ilk yazım...Yüzünü görmeyeli kaç gün, kaç saat, kaç dakika ve kaç saniyeler geçti sayamadım.Hep, her an döneceksin gibi geldi.Saatte dakikalar birbirini kovalarken sensiz zaman geçmedi ama ne tuhaftır ki seninleyken de yetmiyordu zaman su gibi akıp geçerken...Şuan ne yapıyorsun bilmiyorum.Seninle her konuşmaya çalıştığımda, çabaladığımda beni hayal kırıklığına uğratıp üzüyorsun. Seni sevmezsem bir tanem bu kadar uğraşırmıydım. İnanırmıydım hala sevgimize... Keşke şuan burada olsaydın.Kelimelerimi dudaklarımla dudaklarına dokunsaydı.Gözlerimle anlatsaydım... Sarılarak sana kalbimin senin için attığını hissettirebilseydim. İnan çok zor geçiyor.Her gün seni görmeme rağmen özlerken, haftalarca sensiz nasıl kaldığıma inan bilmiyorum. Her gün sana gelmek için gücümü topluyorum.Ama senden her gelen bir mesaj beni geri çeviriyor.Bazen tek başıma o Beşiktaş yolunda yürüyorum.Yağmur yağıyor sonra küçük yüreğimde...Ne yapmalıyım inan artık bilmiyorum...

8 Aralık 2012 Cumartesi

' Hırs '


Haftalardır yazamıyorum… Bu benim için çok kötü bir durum. Çünkü tek sırdaşım yazdığım yazılarım. Tek anlatabildiğim bir tane bomboş bir sayfa. İçimi dökmezsem yazılarıma, nefes alamıyorum. Her gün beni boğuyor içimdeki dertlerim, sıkıntılarımla. Şimdi nereden başlasam bilemiyorum, anlatmaya. Çok dardayım artık. Acılar gittikçe büyüyor içimde. Büyütmek istemiyorum bu yüzden burada bunları yazıyorum. Yazacağım içimdekileri ve hiçbir şey olmamış gibi devam edeceğim hayata. Yine dimdik güçlü bir kız olacağım…

Bugün tam 1 buçuk ay oldu işe başlayalı. İş değil de buna da okul demeli aslında. Hayat okulu başladı benim için.

Üniversitedeyken insanları tanıdıkça hayret etmiştim. İnsanlar böyle nasıl ikiyüzlü olabiliyor? Dostum bildiğim insan neden bana kötülük yapıyor?  Güvendiğim neden arkasına bile bakmadan gidiveriyor? İşte bütün sorularımın cevabı hayat…

Eskiden olsa ağlar zırlardım dertlerime. Hani küçük bir çocuk düşer de ağlar ya. Ben işte o çocuklardan olamadım. Her zaman düştüğüm gibi kalkmasını da bildim. Canım acısa da yaşta aksa gözlerimden kendi kendine. Yine bilemedim pes etmeyi. Hep başardım. Başarısız olduğum zamanlarda oldu bazen. İşte o zamanlar da ise ders aldım yaptığım hatalardan. Ama hiçbir zaman bunun böyle gideceğine inanmadım. Dertlerimle tek başına üstünden gelip ayakta kaldım.
Şimdi yükseliyorum. Bir ağaca tutundum zirvedeki elmayı alabilmek için tırmanıyorum. Ben tırmanırken bana destek olanda oluyor, taş atıp beni yıldırmaya çalışanlarda…

Ama bilmiyorlar ki ben pes etmeyi bilmiyorum. Yine bilmiyorlar ki yoluma atılan hiçbir taş beni yıldıramayacak ve her büyük taş hedefime varmam için beni daha hırslandırıp güçlü kılacak…

30 Ekim 2012 Salı

' Hayat Kadar Büyük '


Hayat o kadar büyüktür ki hep küçük kalırız büyüyemeyiz hayat kadar...
Bir yol gibidir  aslında. Kimilerine kısa bir yoldur, kimilerine ise uzun bir yol... Yolculuk ederken yanımızda ya birileri olur, ya da tek başına gitmek zorundayızdır. Her seçimimiz iki yol arasında, yaşayacaklarımızı değiştirir.

Sağı seçersin mutluluk, solu seçersin belki de mutsuzluktur...

25 Ekim 2012 Perşembe

' Kalbimden kalemime '


Kalemimi aldım anlatmak isterim yine. Aşkı, aşkımı anlatmak istiyorum.Sevgimi anlatmak istiyorum.İçimde tutmak istemiyorum.Kalbimi, kalemime özgürce bırakmak istiyorum...
Bir kuş gibi özgürce...
 Konu aşk olunca insan nereden anlatmak istediğini bilemez.Yazar yazar siler ya da susar susar düşünür.

En iyisi tam orta yerinde başlamaktır. Tam kalbimden kalemime aksın aşk...
                                                                          
                                                                             

' Parlayan Yıldız '


Herkesin vardır bir hikayesi...Yaşadıkları boyunca, bir hikayede başrol oyuncusu olurlar.
Hikayenin bir noktasında ise yıldızları ya parlar ya da kayar...
Yıldızımın parladığı noktadayım ve gittikçe büyücek ışığım... :)

12 Ekim 2012 Cuma

' Bazı insanlar '


Bazı insanlar o kadar duygusuzlar ki, güzel , saf,  temiz olan sevgileri kirletmek önemsiz onlar için. Hayatta hep egoları için yaşıyorlar. Yazık... Geçen zamana, harcanan kalpteki sevgiye.
Kendilerini nasıl olmasını istiyorlarsa öyle anlatıyorlar insanlara.
Acınası bir durum ve bir o kadar da dramatik  hayatlar...

5 Ekim 2012 Cuma

' Mutluluk '


Hayal kurar insan. Çünkü yaşamanın yemidir hayal.

Mutlu olmanın tek çaresidir bazen de. Hani der ya bir filmde;  ' hayallerimizi de satmadık ya.. 'Fakir insanın kalbindeki parasıdır bazende.. Hayal kurmak gönlü zengin olanın işidir yani ...

' Fazla '


Daha az kırılabilir insan bence. Daha az sevebilir. Daha az düşünebilir birini...
 Bizim gönlümüz bonkör hep fazla yaşıyoruz duygularımızı....

 Fazla kırılıyoruz her defasında, daha fazla seviyoruz ondan ve daha fazla , kendimizden bile fazla düşünüyoruz birilerini hep...

21 Eylül 2012 Cuma

' Güzel senfoni '


Sarılmış battaniyesine, elinde yine bir kahve uzaklara bakar ve gökyüzünden düşen su damlalarına... Sessizlik...
Yalnızlık her dilde aynı his değil midir?

 Keşke burada olsaydın...

Battaniye yerine sana sarılsaydım. Kahve yerine sen içimi ısıtsaydın. Beraber seyretseydik. Yağmurun sesiyle, senin sesin kalbimde güzel senfoni orkestrası olurdu.

 Dinlenirdi ruhum. Aşka doyardı kalbim...

20 Eylül 2012 Perşembe

' Boşluk '


Bugün çok mu sessiz bir gün yoksa, yokluğunun sesi mi bu hissettiğim boşluk?

10 Eylül 2012 Pazartesi


' Boşluk '


Kelimelerimin bittiği yerdeyim. Nasıl ifade etmem gerektiğini bilmiyorum, hislerimi.

Sanki böyle bulutların üstünde ve bir o kadar derinlerde gibi...

23 Ağustos 2012 Perşembe

' Huzur '




Bazı insanlar bu hayatta çok fakirler benim gibi. Bu fakirlik parasal değil, tamamen duygusal yönden. Mesela sevgide fakiriz. Kimse birbirini gerçek, fütursuzca sevmiyor. Ben de artık sevmek istemiyorum. Karşılığımı alamamaktan gerçekten yoruldum çünkü. Ne zaman çok değer versem değersizleşiyorum.

Kendimden verdiğim her bir değer, kendimden kaybettiğim bir değer.

Sanki matematik sorusu çözüyoruz.Huzurda da fakirim. İnsan evinde huzur bulur oysa ben bunalımdan başka bir şey bulamıyorum.Çünkü ailemin tartışmalarından, annemin bütün stresini bana söylenerek çıkarmasından gerçekten bunaldım.

Ben zoru severim tamam ama bu kadar da zor olmamalısın HUZUR.

20 Ağustos 2012 Pazartesi

' Siyah ve Beyaz '


Hayatta beni en çok mutlu eden şeylerden biri , bir çocuğu sevindirmek.

Bir çocuk benim yüzümden gülüyorsa o zaman kendimi dünyanın en mutlu en tatlı insanı hissediyorum. Bugün yine küçük kuzenlerime vakit ayırdım. Onların ablaları olarak gezdirdim ve biraz alışveriş yaptık.
Günün sonun da yorgun olduğumuz için tartışsak da yine öpüp koklaştık teşekkürlerini aldım. :))

Kimse farkında değil belki ama çocuklar bu dünyanın mutluluk veren renkleri. Renksiz bir hayatta düşünemiyorum.

Ve her insanın içinde renkler vardır... Sen hangi renksin ?

19 Ağustos 2012 Pazar

' Bayram '



Bugün bayramın birinci günüydü.Her zaman ki gibi o güzel aile kahvaltısıyla başladı günüm. Bütün yakın arkadaşlarıma kardeşim diye mesajlar attım kutladım bayramlarını. Hayat aslında o kadar güzel ki sevdiklerin seninleyken.
İnsanın yanında sevdiği insanlar oldukça hiç bir şeyden korkmuyor. Her zorluğu üstesinden gelecek gibi güçlü hissediyor. Ağladığında yaslanacak bir omzun, yaşlarını silecek bir el varsa, o zaman korkmana gerek yok hayattan.

Çünkü sevdiklerimiz bizi melek yapan kanatlarımızdır. Hayat her üzüntüye, sıkıntıya ve zorluk çektiğimiz dönemlerimize rağmen çok güzel.
Önemli olan bütün kötü zamanlara rağmen hayata nasıl baktığımız.
Mutsuz mu , yoksa her şeye rağmen güçlü olup mutlu mu ?

Ben: Mutlu :)

18 Ağustos 2012 Cumartesi

' Sen değişiyorsun '



Seviyor... İnsanlar hep seviyorlar zaten. Arkadaşlıklarım bu kadar bağlıyken, bırakmazken beni sevgilerde hep terk edilenim.
Düşündüm de bir arkadaşımın dediklerini.Bana 'aşkta da kendin ol 'dedi.

Ben aşıkken; sadece heycanlanıyorum. Kalbim hızlı çarpıyor.
Seviyorum. Biraz daha seviyorum ve biraz daha.. Sonu gelmeyen  bir sevgi çölünde yüzmek gibi karışık duygular..

İnsan aşık olunca zaten kendi olamıyor ki. İnsan büyülenmiş gibi oluyor.Bir harekete dünyalar kadar mutlu olurken bir sözle yerle bir olabiliyor.Ve aşıkken birini sevmek tüm dünyayı sevmek gibi.
 Her şeyi ama her şeyi sevmek istiyorsun. Aşık olduğun anda dünyan değişiyor, sen değişiyorsun....

15 Ağustos 2012 Çarşamba

' Tecrübe '


Benim kelebek ömrü aşk öykülerim. Bak bir tanesi daha bitti çocuk. Yine bir mutsuz son...
''Sevdiğim bedenlere sevdiğim karakterlerin hayalini kurup seviyorum. ''
Sonra da hüzünlü bir son yazıyorum.Ama artık mutsuz sonlara alıştığımdan çok şaşırıp üzülmüyorum. Gerçekten.
Sadece tecrübelerime bir tuğla daha attım o kadar.

14 Ağustos 2012 Salı

' Aşk '


İçimden hep onunla ilgili hep yazılar yazmak geliyor. Ya da biri onun hakkında sabaha kadar konuşsun, onu anlatsın.Ama hep onunla ilgili olsun her şey.

Şuan onun hakkında yazdığım yazıları okumak bile beni mutlu ediyor...

' O ' 💓

Şuan ne yapmak istiyorsun ?

Onunla bir bankta oturup, kafamı omzuna yaslayıp, elini tutarak denizi seyretmek istiyorum...

' Platonik '




O ne kadar uzak olursa olsun ya da ne kadar imkansızlık içinde yüzse de onu sadece seviyorum.İçimden kalbimden geçenler böyle.Elimde değil o beni önemsemese de sebepsiz yere seviyorum.Tanımıyorum onu o kadar çok. Hangi filmi onu ağlattı, ilk aşık olduğunda neler hissetmişti, en sevdiği renk ne,şuan ne yapıyor? Bunların hiç birini bilmiyorum. Gizliden seviyorum onu köşemde. Onunla konuşmayı başarsam da o bilmiyor ona aşık olduğumu.
İlk görüşte hemde...

12 Ağustos 2012 Pazar

' Günlük '


Bugün günlerden, yağmurlu gün. Bu kadar sıcak günlerden sonra bizim yerimize gök yüzü patladı denebilir. :)
Oh mis gibi toprak kokusu, hafif tatlı okşar gibi rüzgar ve ferahlık. Denizin rengi serinletiyor ruhumu gökyüzünün ise hoş bir rengi var..

11 Ağustos 2012 Cumartesi

' Mutluluk '


Birini sevdiğin zaman sanki içinde bir mutluluk doğuyor ve hüznün ölüyor. Her şeyi sevmeye başlıyorsun onunla. Aslında bir çok derdin sıkıntın varken tek sorunun meğersem onsuzlukmuş...

4 Ağustos 2012 Cumartesi

' Defolu ilişkiler '


Ben ciddi bir ilişki istiyorum. Bu yüzden hep defolu ilişkilerim oluyor...
Sağlamını bulmak gerçekten zor bu ucuz hayatta...

15 Temmuz 2012 Pazar

' Sıkıldım '


Huzuru aramaktan sıkıldım. O beni bulsun artık istiyorum. Her şey güzel olabilir ama ben güzel bakamıyorum hayata. Kuşlara, denize, çimenlere, çiçeklere, mutlu insanlara... Hep mutsuz insanlar var. Ve onların yaydığı negatiflik.
Çevreme ise artık sevimli bakmaya üşeniyorum. Her şey de biraz boş...

14 Temmuz 2012 Cumartesi

' Merhaba arkadaş '


Sana arkadaş diyorum sevgili blogum. Çünkü beni en iyi bilen, dinleyen sadece sensin. Sevmiyorum kimsenin canını sıkmayı, üzmeyi ya da birinin bana acımasını. Ama içime de atmak istemiyorum bir şeyleri. Ya bir gün taşarsa bütün biriktirdiklerim.O yüzden yine anlatıyorum sana ;
Bugün içim bir buruk.
Yarın yine hayatımı etkileyecek bir sınavım daha olacak.

 Çalışamadım değil, çalışmadım. Ha bir de şöyle bir durumum da var.

Düşünüyorum yine ve yine keşke kelimesi ağzımda. Keşke insanlar hayatlarındaki bazı şeyleri kendileri seçseler ya. Ne güzel olurdu...

5 Temmuz 2012 Perşembe

' Salla '


Bir insana bağlanmak, sevmek, özlemek... Bütün bunları hafızamda kaybetmiş gibiyim. Sevemiyorum. O kadar zor bir soru ki yapamıyorum. Bir çok şeye yeteneğim olan ben sevgiye yeteneksizim.
Ağzımda durmadan sakız gibi yapışmış lafım var; kimse benden değerli değil salla ya .. :))

4 Temmuz 2012 Çarşamba

' Beni tanı '


Belki korkmazsam çok güzel olacak her şey. Ama yapamıyorum, sevmeye çok korkuyorum. Kalbim acıyor hala. Nasıl geçecek bilmiyorum. Beni ben olduğum için sevin.
Beni fiziğim için yüzüm için sevmeyin. Beni tanımaya çalışın.

Benim bir kalbim var içini tertemiz tuttuğum.. Ben de hak ediyorum sevgiyi...

30 Haziran 2012 Cumartesi

' Güneş ve su '


Her gün yeni bir başlangıç hayata. Geçmişe bakmamalı hiç bir zaman. Kötü şeyler sadece tecrübe olmalı dert olup beyinde büyümemeli. Sadece mutluluk büyümeli insanın içinde.
Güneşi düşün, suyu verirsin bir çiçeğe ama güneşini vermezsen o sıcaklığı almazsa o çiçek çürümez mi? Aynı şekilde susuz kalırsa kurumaz mı?
Hayat gerçekten çok kısa. Doğru ve dolu yaşamalı her zaman insan..  :)

' İçinde bir şeyler '


Uzun zaman oldu yine. Biriktirdim yine içimde kelimelerimi. Rahatlamalıyım şimdi. Nereden başlasam bilmiyorum. Hayat o kadar dolu aynı zamanda o kadar boş ki. Her iki taraftan da bakarak görebiliyorsun hayatı. Her gün bir şeyler katıyor sana, her nefes alıp soluşun. Biraz daha geçiyor zaman biraz daha öğreniyorsun bir şeyleri.Ve birikiyor bir şeyler. Her şey ifade edilemiyor, kalıyor yine içinde bir şeyler...

9 Haziran 2012 Cumartesi

' Dibe vurmak '


O kadar sonsuz boşluk içinde yüzdüm ki, artık bırakmak istiyorum kendimi hiç kimsenin bulamayacağı kadar derinliklere. Yavaş yavaş batsın bedenim ve tam dibe vurunca ayaklarım orada unutayım kendimi. Kaybolayım...
Her şeyden uzakta, şehrin gürültüsünden, insanların boş cümlelerinde,saçma davranışlarından çok uzaklara...Düşüncelerimi her şeyimi bırakarak.
 Huzur istiyorum, mutlu olmak istiyorum...

7 Haziran 2012 Perşembe

' Son '


Bugün...

Yine bir sona geldiğimi anladım.Sonlar hep böyle hüzünlü mü olurmuş?? Hüzün kokan gülüşleri vardı herkesin.Son şakalaşmalar, son gülüşler, son öpüp sarılmalar dostlara doya doya...Bugün üniversitenin son günüydü.Nasıl da zaman çabucak geçermiş öyle...

Düşünüyorum şöyle uzaklara dalıyorum. O kadar şeyler yaşamışım, yaşamışız ki...Her düştüğümde bir dostum kaldırmış beni ya da ben kalkıp güçlü olmuşum.Bakmışım delice hayata ölmedim dercesine.

Her göz yaşlarıma inat başarmışım. Küçük yaşta öğrenmişim sevdiklerimin yokluğunda yaşamayı. Büyürken acılarım dertlerim büyürken...Ama ben her zaman ' hayır ! başaracağım' demişim. Gönülden inanmışım, çabalamışım hep... Bugün her şey hüzün kokuyordu.

Yolların dili yoktu. Biliyorum yollar, dostlar hatta o oturduğum bahçedeki bank  bile
özleyecekti beni. :)) Gökyüzü bile dolu doluydu.Ağlamamak için tutuyordu kendini.

HER ŞEYİ ÖZLEYECEĞİMİ BİLİYORUM...
HOŞÇA KAL İ.Ü VE HOŞ GELDİN HAYAT OKULU...

3 Haziran 2012 Pazar

' Yükseklik '


İnsanları tanıdıkça nefret ediyorum. Her şey de karşılık beklentisi ve devamlı hep bencillik yapıyorlar. Büyük sevgiyi gören korkup kaçıyor. Zor zamanlarında, kötü zamanlarında olduğunuz bir insan neden iyi anlarında sizi istemez ki? Bu sorunun cevabı zamanla öğreneceğim belki.
Ama ben hep derim Allah çok büyüktür o kadar  büyüktür ki bir gün senle beni öyle bir zaman da karşılaştırır ki ve bu sefer ben sana yukarıdan bakarım eski sevgili...

1 Haziran 2012 Cuma

' Küçük bir çocuğu sevindirin '


Her şeyin bir sonu var. Hayatın felsefesi bu değil midir aslında? Nasıl doğuyorsak, zamanı gelince bir gün ölüyoruz... İnsanın sevdiklerini kaybetmesi çok ağır bir yük... Duygulara yüklenen ağır bir yük. Bu yükü küçükken en yakın ve çok sevdiğim insanları kaybederek yaşadım...
Bu yüzden sevdiklerimin benim için bu yükü yaşamalarını istemem.

Bir gün gözlerimi kapatırsam hayata, kimse üzülmesin...

Hayata nasıl doğuyorsak bir gün de öleceğiz. Allah ne zaman isterse.

Beni her özlediğinizde küçük bir çocuğu sevin, sevindirin. Olur mu? :)

30 Mayıs 2012 Çarşamba

' Deniz gözlü bir adam '




Kelimelerim bugün senin için akacak kalemimden sevgilim. İkimizde şuan birbirimizi tanımıyoruz ve hiç görmedik. Ama kader bizim yollarımızı bir gün birleştirecek. Belki sen de benim gibi şuan yalnızsın ve bekliyorsun sadece sana gelmemi. Bu zaman, ne zaman olacak bilmiyorum bende. Ama bekliyorum sadece.Ve biliyorum ki Allah her şeyin hayırlısını verecek. Hiç bir arayışta değilim inan.Sadece yalnızlığımla iyi dostluk kurdum ve alıştım ona.Bütün tertemiz kalbimle yaşıyorum hayatta. Kimsenin ne üzülmesini ne de kötülüğünü istiyorum. Herkes eninde sonunda doğru yolu bulacaktır...
Seni hayal ediyorum bazen. Nasıl biri olduğunu düşünüyorum...
Gözlerini denizin güzelliğinden çalmış deniz gözlü bir adam..Baktığında denizine bütün huzuru sana veren...
Sımsıcak yüreğiyle bütün buzları eriten... Kocaman yüreği olan  bir adam denizler gibi saf ve temiz.Hala tutarsız sevgiyle sevilebileceğini insana inandıran. Mucize koyuyorum senin adını sevgilim. Bir gün dünyamda bir mucize olacak bir yıldız doğacak ve o yıldız hiç bir zaman kaymayacak gök yüzümden. Hep geceme ışık gündüzüme de güneş olacaksın...Ve sonsuz sevgiyle yaşayacağız aşkımızı...

28 Mayıs 2012 Pazartesi

' Pamuk '


Şuan pamuk gibi hissediyorum kendimi. Böyle uyuşuk ve rahat. Papatya çayının vermiş olduğu sakinlik mi yoksa sabahtan beri inek gibi ders çalışmanın verdiği sersemlik ve yorgunluk mu bilemiyorum. Pamuk yatağıma  uzanıp derin derin uyumak istiyorum. Ama maalesef ki daha çalışmam gereken çok derslerim var puf...

' Yorucu bir hafta '


Ve yine ve yine yorucu bir haftaya geldim. O kadar koşturmaca ve yorucu ki günlerim. Final haftam. Üstüne de bir sürü ödevler ve kep töreni, mezuniyet için hazırlıklar ve tabi stajımı da unutmamak gerek hala düzene koyamadım işlerimi. Aslında  seviyorum böyle yoğun olmayı.Bir işe yarıyorum. Mutluyum. Oyalanacak şeylerim var.

Hayattan beklentilerim ve sorumluluklarım var. Hayatı seviyorum ne diyeyim .. :))

15 Mayıs 2012 Salı

' Anneler günü '



Bir kaç gün önceydi anneler günü. Duygusaldım o günde. Her yerde anneler günü afişleri, anneler günü reklamları, yollarda bile ne hediye alınacağına dair insanların düşüncesiz konuşmaları vardı. İnsanlar neden böyle? O gün bazı insanlarda vardı ki,  annelerini çok erkenden  hayat onlardan geri almıştı... Ve çok insan vardı ki annesine hediye alacak parası yoktu... Ben o gün tüm sevdiğim annelerin ve geleceğin annelerin anneler günü kutladım. Bazı annelere de ve kendi anneme de küçükte olsa bir şeyler aldım. Hayatta insan mutlu olmayı bilsin yeter ki. Sadece sizi doğuran kadın anne değildir. Size çok emek eden de annenizdir. Bunu hiç unutmayın...

2 Mayıs 2012 Çarşamba

' Hala saklanıyorsun '


Şimdi bir elimde kahveyle, seyrederim uzakları. Dalarım giderim anıların güzelliğine...
Hala tatları güzel anıların, yürekte ise taze sevgi... Biliyorum arada gelip gider bu acı.
Kalp ağrısısın sen. Ne zaman gelip gideceğin belli olmuyor. Yalnızlığımın yorgunluğu seni daha çok istiyor.

Hep uzuyor kahvelerle uykusuzluk.

Bitmiyor geceler, güzel geçmiyor günler.

Hala saklanıyorsun en derinlerde, en dip görünmez köşelerde yüreğimin...

30 Nisan 2012 Pazartesi

' Hayali bir dünya '


Bir keman sesi eşliğinde dinlenmek gerek bazen... Gözlerini kapatıp ruhunu bırakmak denizin huzuruna. Hiç bir şey düşünmeden dinlenmek... Kötü ne varsa hayatta onları orada bırakmak...
Sadece sevginin olduğu bir masal dünyasına gitmek... Sadece sevginin, barışın, mutluluğun olduğu, kardeşliğin, gerçek aşkların, sadık insanların olduğu bir yer...

28 Nisan 2012 Cumartesi

' Gerçek '


Sessiz, sakin, huzur dolu bir hayatım olsun isterim. Beni gerçekten seven insanlar hayatımda olsun. Ailem diyebileceğim arkadaşlarım olsun.. Beni arkamdan vurmayacak, arkamı dönüp gidebileceğim kadar güvenilir olsunlar veya 1 tane olsun dost diyeceğim ama hiç yalan söylemesin bana.
Bu zamanda böyle insanlar bulmak pirinç dolu bir kapta inci tanesi aramak gibidir.
 Allah hiç kimseyi nankör ve iki yüzlü yapmasın...

20 Nisan 2012 Cuma

' Mutlu '


Ne zaman yalnız kalsam o gelir aklıma. Ama mutluyken hiç... Ben onun yalnızlığımında ki boşluğu doldurmasını sevmişim. Ama artık onu dahi sevmek istemiyorum. Tertemiz bir sayfa açıyorum hayatıma...
Tertemiz... Hayat o kadar güzel ki, neden vaktimi böyle harcayayim? Yalnızlıksa yalnızlık. Hayat, ne kadar üzülsem de mutlu olsam da senin her yaşattığın anınla seviyorum.
Her şey o kadar güzelmiş ki. Bugün fark ettim. Hep böyle olayım istiyorum.

15 Nisan 2012 Pazar

' Aşkit '


Yine kapalı havalar, sınav haftası, stresli günler... Eskiden olsa onu arardım. Sesini duyunca rahatlardım. Bütün mutsuzluğum belki de onsuzluk. Ben çok üzülüyorum. Neden böyle oluyor bilmiyorum aşkit. Seni çok özledim.... O kadar özledim ki araman için dua ediyorum şuan...
Keşke gelsen yine...

 Saçlarımın kokusu hala özlemedin mi sevgilim?

14 Nisan 2012 Cumartesi

' Dersler '


Hayatta her gün alınacak derslerimiz oluyor. Okul bir gün bitiyor da hayat okulu nefes aldığın sürece bitmiyor. Bir insana güvenmeyeceğini öğrenene kadar üzülmeye devam ediyorsun. Ne arkadaşlık olsun ne de sevgi... Hiç bir şeyin değeri yok. Bir insan size iyi ise neden onu kırar ve ona kötülük yapmak istersiniz ki?

8 Nisan 2012 Pazar

' Balonlar '



Of yine mutsuzluk içinde boğuluyorum resmen.Bir kaç ay sonra çok sevdiğim gruplar Türkiye'ye gelecekler ve konserleri olacak. Ben yine gidemeyeceğim...

Şuan bütün hayallerimi ve umutlarımı bir balona bağlayıp uçuruyorum... :(

6 Nisan 2012 Cuma

' Hatalar ve İnsanlar '



Ne zaman hayatımda bir sınava girecek olsam ya da bir iş konusu olsa. O zamanlarda arkadaşlarımdan darbeler yiyorum.Bu iyi mi kötü mü oluyor bilmiyorum ama, onlara hırs yapıp başarılar elde ediyorum.Hırslı olduğum kadarıyla da gururluyum da...Şuana kadar hiç bir şey benim gururum kadar önemli olmadı.Eğer insan bir şeyi seviyorsa değer vermeli.Bir hatayı, iki hatayı belki de üç hatayı iyi arkadaşlıklar, sevgiler kaldırabilir.Bu aradaki bağın büyüklüğüne bağlıdır.Baktın hatalar devam ediyorsa.Orta da kıymet verilmiyor demektir.O zaman aranızda ki bağı bitirirsiniz.O yüzden birini seviyorsanız onun için hiç kötü bir şey düşünmeyin.Onu kıracak üzecek şeyler yapmayın. Her insan fedakar olup affetmez her hatayı.

Ben bitirirsem bir şeyleri tekrardan başlamam...

1 Nisan 2012 Pazar

' Bazen '


Bazen hiç bir şey iyi gelmez.Kafana takmaman gerektiğini bilsen de, takarsın. Kafandaki düşüncelerle boğulursun. Bir şarkı açarsın ve başlarsın yazmaya...

14 Mart 2012 Çarşamba

' Kalbimde iz '


Küçükken bisiklete binmeyi çok severdim. Ama hep düşerdim de hiç pes etmezdim. Ne kadar sonu kötü olsa da seviyordum. :) Dizlerimde düştüğüm için açık yaralar olurdu. Ağlardım her acıdığında. Sonra yarama alışıp unuturdum. Zamanla geçerdi de izi kalırdı sadece...

Sen de böylesin işte. Kalbimde izi kalmış yara...

' Parça parça özlem '


Yüreğimden gözlerime parça parça dökülüyor yine özlemin. Bir gün bitti diyorum. Umurumda değil, ne yaparsa yapsın diyorum.Bir kaç gün geçiyor. Yine aklıma geliyorsun.

Anladım ki kalpten çıkmıyor ağızdan çıkan.

Beni ne kadar kırmış olsan da senin hep mutlu olmanı istiyorum. Bazen sinirlenip senin için kötü şeyler söylesem de dediğim gibi işte kalbimden gelmiyor o sözler...

11 Mart 2012 Pazar

' Yıldızlar gibi '


Bence herkesin bir güzelliği vardır. Bazıların içi bazıların dışı bazılarında ikisi de .
İki güzelliği de taşıyan birini bulmak zordur çünkü onlar yıldızlar gibidirler.
Onlara ulaşman için, seninde yıldız olman gerekir...

8 Mart 2012 Perşembe

' Yarım '


Kelimeler saklambaç oynar gibiler beynimle. Bir türlü bulup cümlelerime sobeleyemiyorum. İçimde can sıkıntısı gittikçe büyüyor.Gözyaşlarım bitmiş, duygularım soluk ve heyecanım yok. Ağlayan karanlık gökyüzü gibi keyifsizim.
Bugün günlerden perşembe.
Hiç hissetmediğim kadar kelimenin tam anlamıyla yarımım..

6 Mart 2012 Salı

' Bazı doğrular '



Şimdi nereden başlasam bilmiyorum sözlerime.  Ne kadar yazsam da, içimde biriktirdiklerim  hiç bir kelimeye sığamayacak. Belki arada gelip kısa kısa buraya yazarak kendimi yine iyi hissedeceğim... Ama bugünü anlatacak olursam, tek kelimeyle sadece yarım. 
Hani bazen olur ya mutlusundur ama içinde yine bir kopukluklar vardır. Her şey yolundadır ama yine de bir şeyler eksiktir. Gülersin fakat içinde bir hüzün olur. Onu saklar yüzündeki o gülümseme. Her görünen şey gerçek olsaydı.

Gözlerimiz doğru görse de bazen, bazı doğrular görünmezler.
Hep bir yere saklanmışlardır...

2 Mart 2012 Cuma

' Bencillik '



Şu sözü hak eden ne kadar da çok insan vardır. Hep kendini düşünen zavallılar. Zavallılar çünkü hiç kimse bir bencil ile arkadaş olmak istemez. Eğer yapsa da arkadaşlık, bir süre çıkarları için yaparlar. Hep kendi yalnızlığıyla arkadaştırlar bencil insanlar. Onları anlamak ne kadar zor olsa da uzaktan bunları görmek hiç zor değildir.

' Öğrenmek '


Öğrenmeyi seviyorum. Kitaplar okumayı, araştırmayı... Hayatta bir kitap aslında. Her nefes aldığımız sürece bir şeyler öğretiyor. Kitapları okuyarak öğreniyoruz. Hayatı ise yaşayarak...

1 Mart 2012 Perşembe

' Thom Yorke '


Sesin...Adım adım beynime giriyor, ruhumu ele geçiriyor. Uzaklaşıyorsunuz buradan. Çok uzak...
Hiç bir şey yok. Kalabalık yok.
Sakin ve denizin dalga sesleri.Ve huzur veren kokusu ve tenimi diken diken yapan soğukluğu var. Hiç bir şey düşünmeme izin vermiyor. Sadece üşüdüğümü hissediyorum. Gittikçe batıyor bedenim denize. Kayboluyorum..

26 Şubat 2012 Pazar

' Gel Yanıma '


Hayır! Bu acıyı sevmiyorum. Kalbimin aralıklarla , boş kalan tarafın sancılanmasını sevmiyorum. Sevmiyorum işte.Ama yokluğun anlamıyor bunu sevgilim. Her sana ihtiyacım olduğu an kalbimde ince bir sızı taa göz yaşlarıma kadar vuruyor. Çaresiz, yalnız ve kırık.. Sensiz her gün biraz daha acı ve biraz daha sana hasret.Seni özledim... O kadar çok özledim ki bunu sana sarılarak söyleyebilmeyi isterdim.Ama öyle bir duvar var ki .Yıkamıyorum o duvarları.Bu güçlü duvar benim gururum sevgilim.Yıkıp uzanamıyorum telefona. Gelemiyorum sana...
Lütfen sen yık duvarlarını ve gel yanıma ...

25 Şubat 2012 Cumartesi

' Issız Adam '




Şuan o kadar duyguluyum ki...  Hani insanların çok etkilendiği şeyler olur ya bazen, bazı durumlarda.
 Ne bileyim bir şey görüp etkilenirsin ya. Beni bu kadar etkileyip bunları yazdıran'' ISSIZ ADAM'' filmi. Şuana kadar o kadar sayısız ödüllü filmler izledim. Bu filmdeki hissettiğim duyguyu hissedemedim.Çünkü o kadar yakın geldi ki.O Alper rolünde ki adam mesela o yaşantısı ve tip olarak da benim aşık olmak istediğim ıssız bir adam...
Orada ki Ada mesela benim gibi yaşadıklarını masal gibi anlatması çok güzeldi. Bende bir şeyi anlatırken, yazılarımda hep örnekler vererek anlatırım. En güzeli bu filmin eski şarkılara olan hayranlığı. Aşklarını o şarkılarla yaşamaları... Ada' nın ikinci el kitapları okumayı sevmesi, çok obur olup kilo almaması. Havuçlu keke sevdası mesela bende de o vardır.  O kadar benzer özelliklerimiz vardı ki...Ve o son sahnedeki buluşma anı .... Söylenecek bir şey bulamadım.Filmdeki her şey ama her şey çok güzeldi. Devamı olarak ikincisi çıksa keşke.. :)

3 Şubat 2012 Cuma

' Duygularımız '


Bence duygular bulaşıcıdır... Mutlu bir insanın yanında gülümsersiniz. Sonra o gülümsemeniz büyümeye başlar onu dinledikçe, baktıkça o gözlerinde mutlu ışığa. Kahkahalar, içtenlikler...
Pozitif bir insanın yanında nasıl negatif olabilirsiniz ki ? Her zaman size olumlu yolu söyler, tatlı bir gülümsemeyle. :)
Ya sevgi o da öyle değil midir?Bir çiçeği, bir uğur böceğini, bir çocuğu severken... Çevrenizde ki kişilerin de aynı duyguları beslemesine teşvik edersiniz.
Bunların tam tersi de olabilir. Çevremizde ki insanlar yaşamımızın bir parçasıdırlar.Eğer çevremizde nasıl insanlar varsa biz de onlara benzeriz...

31 Ocak 2012 Salı

' Masallar '


Biz insanlar çocukken masallara inanıyoruz. Büyünce de onların imkansız olduğunu anlıyoruz . Örneğin pamuk prenses , uyuyan güzel ... vs.
Sonra büyüdüğümüzde o romantik filmlerdeki, kitaplardaki gerçek aşkı anlatan şeylere inanıyoruz. Ve olgunlaşıp insanları tanıyınca da böyle bir şeyin çok zor olduğunu anlıyoruz. Hayat ne tuhaf yaşadıkça öğreniyorsun. Bir türlü sonu gelmiyor...

28 Ocak 2012 Cumartesi

' Kalbinizi ısıtır '


Kar gökyüzünden yere tane tane düşer. O taneler birikir kocaman olur. Her yer bembeyaz...
Caddeler, evler... Temizliğin saflığın rengi...Yüzünüzde küçük bir tebessüm... :) Battaniyenize sarılırken, seyretmek güzeldir düşen beyaz tanecikleri...
Sonra bir şarkı açarsınız, kalbinizi ısıtır o da. Sıcacıktır... 

19 Ocak 2012 Perşembe

' Keyif kahvesi '


















Şuan kuş gibi hafif ve özgürüm. Okul notlarım açıklandı. Elimden geleni yaptım ve emeğimin karşılığını aldım. İnsanın emeğinin karşılığını alması harika bir şey. Ne alttan dersim kaldı ne de zayıf notum. Annemin de sağlığı yerinde... Hayatım düzeni giriyor galiba.Huzurun tadını almaya başladım...
Çok güzel. :)

17 Ocak 2012 Salı

' Hislerin birleştiği yer '



Ben en çok sözsüz şarkıları severim. Çünkü onların anlatacağı hikayeleri yoktur. Hissettireceği duygular vardır. Bana hissettirdiklerini başka bir kimseye hissettirmez. Herkes farklı dünyaları yaşar. Kimi sevincini, kimi aşkını, kimi başarılarını, kimi özgürlüğünü ya da bunların tam tersini...
Müzik hislerin birleştiği yerdir hep...

' Daha çok '


Hepimizin bu hayatta ulaşmak istediği hedefleri vardır. İnsanın yapısıdır bu aslında. Çalışmak için hayallerimizin olması ama kolay değildir hayallere dokunmak. Her işin zorluğu gibi onlara ulaşmakta zordur. Çünkü hayat girintili çıkıntılı bir yol gibidir. Devam ederken yoluna, karşına küçük ve büyük taşlar çıkar. Bu taşları yolundan kaldırıp tekrar devam etmek zorundasındır. Küçük taşlar seni asla yıldırmamalı, büyük taşlara hırs daha çok çalışmalı, daha çok...

15 Ocak 2012 Pazar

' Acıtan boşluk '



İnsan çok sevince düşünmüyor sonu. O an ki mutluluğu sonsuz olacak gibi...
Ama her güzel bir şeyin sonu var. Sonların ardından güzel aşk parçaları çalıyor.
Özlüyorsunuz kokusunu, size gülen gözleri... Huzur bulduğunuz kolları, dertleştiğiniz arkadaşınızı... Sonra artık içimizi sevdiğimize  dökemediğimiz mektuplar yazılıyor, saklanıyor geleceğe...
Fotoğraflar, anılar yüreğinize bir kez daha çizik atıyor. O bittiği gün her gün oluyor. Alışmak zor oluyor kalbinde ki boşluğa. Zaman geçiyor, geçiyor... O boşluğa alışıyorsunuz.
Hissizleşiyor o acıtan boşluk. Hayat yine eskisi gibi normalleşmeye başlıyor.
Geçmişte kalan tek şey öğrenmeniz gereken, almanız gereken dersler oluyor ve büyüyorsunuz...