Bugün kelimelerimin biraz da senin için akacak içimden. Her gün kalbimdesin. Ben yazarken bunları sana, kim bilir şuan ne yapıyorsun? Ya şehrin boş, karanlık sokaklarında dolaşıyorsun ya da uzandın şimdi müzik dinliyorsun. Sorunlarından rahatlamak onlardan kopmak için. Beni düşünme olasılığını düşünmüyorum hiç bir zaman. Çünkü ben görünürde seni dertlerinle terk eden seni sevmeyen kötü biriyim. Ve hiç bir zaman nasıl olduğunu merak edip sormadım. Öyle bitti ve ben kayboldum...
Ama benim için hiç de öyle olmadı. Sen kaybolmadın. Seni yerine doldurmaya çalıştım. Başka insanlara alışmaya çalıştım. Ama ne kalbim ne de dudaklarım sana ihanet edebildi. Hala tadın bende, dudaklarımda saklı. Kalbimde saklı güzel bir sevginin içindesin. Hala saf ve temiz kalbin içindesin. Seni her özlediğimde, merak ettiğimde sana mesajlar yazdım. Fakat yollayamadım. Telefonumda saklı mesajlarıma kayıt oldular. Biriktiler. Sen, seni hiç özlemediğimi, merak etmediğimi düşünürken ben sensiz güçlü olmaya çalıştım. Hayat biraz daha ağırlaştı. Güçlü olup her yükü kaldırdım ve devam ettim.
Hassas kırılgan yapım gün geçtikçe güçlü olgun kadına büyüdüler.
Ve şimdi, sen ve ben...
Biliyorum, bir gün biz olamayacağız. Çünkü sen ve ben aynı olup farklı dünyalardaydık.
Hani derler ya sen gökyüzü ben deniz. İşte tam da böyle. Hiç bir zaman mutsuz olmanı istemedim.
Giderken bile...
Hep mutlu ol. Bir gün seni dünyalar kadar mutlu edecek, seni hep aydınlatacak bir kalp olsun yanında. Seni hiç bir zaman yalnız bırakmasın. Seni hep anlasın. Gözlerine baktığında kalbindeki iyi çocuğu görsün. Sana bazen kızsa da kıyamazsın. Seni bebeği gibi, her şeyi gibi sevsin. Ve hayatın, inançların, iyiliğin güzelliğini onunla keşfet. Her gün hayata yeniden doğ. Güneş gibi. Sana bakan seninle mutlu olsun. Gülücükler o güzel yüreğinden eksik olmasın. Sen hep mutlu ol...
Gitmek bazen çok sevmektir, sevdiğim adam...