28 Haziran 2020 Pazar

' Yükseklik Korkusu '

Uçurum... Uzaktan manzarası ne kadar da güzel.
Ama sen oradasın işte.
En uçta.
Kalbin hızlı atıyor. Sanki düşeceksin, kendini bırakacaksın gibi. Beynin, korkuyla savaşıyor.
Dizlerin titriyor. İnadına dik durmaya çalışıyorsun. Beynin kazanmalı. Korkun değil...
Rüzgar saçınla karışıyor. Üşüyorsun. Güneş de ise yanıyorsun. Karda daha çok üşüyorsun. Koşuyorlar gözlerinin önünde mevsimler, zaman ellerinden kayıyor ve esintiyle kayboluyor.

Artık atlayacak mı korkun yoksa, beynin mi seni kurtaracak düşmekten ?



' En bilinmeyen hücren '

Nasıl olabiliyor en uzağının en yakınında olması. Hisler tarif edilemeyen bir şizofren gibi. Hayali hep orada, bazen ise içinde en bilinmeyen hücrende.

23 Haziran 2020 Salı

' Neden ? '

Uçup gitsem, kaybolsam sonsuz hiçlikte, kim ne diyebilir ki ? 
Kaybolmaya ihtiyacım var. Bilinmemeye ihtiyacım var. Seslerden, görsellerden yoruldum. 
İçimde sessiz çığlıklar... Benliğim, onu kurtarmamı istiyor. Tırmalıyor içimi bu huzursuzluk. Canım yanıyor. Gözlerimdeki yaşları içime akıttığımı, göremiyor bakan körler.

Kimse duymuyor, neden duymuyorlar beni? 

' Boğulma hissi '

Dikkatimi veremiyorum. Odaklanma duygum dalıp dalıp çıkıyor derinlerden. Ama bir türlü olmuyor. İstediğim, ihtiyacım olan oksijeni bulamıyorum. Çırpınışlar, gücümün bittiğini anladığım nokta....

22 Haziran 2020 Pazartesi

' Kendini bul '

Ağır ağır adımlar seni ne kadar uzağa götürebilir ? Vaktinin ne kadar kaldığını bilmiyorsun. Oraya gitmelisin. Kendini bulmak için hedeflediğin yere gidip bakman gerekiyor.
Artık koş tüm gücünle ve saklanan kendini bul...

' Yok oluş '

Kaçıyorum beni huzursuz eden bu histen. Onu terk ediyorum. Ellerimi bırakıyorum hayata tutunduğum bu daldan. Uçup yok olmaya hazırım...
Ve kendimi boşluğa bırakıp, bedenimi özgür bırakıyorum. Kocaman bir boşluk... Ne kadar çok düşersem o kadar uzağa gideceğim. Geride bıraktığım her şeyden  çok uzaklara...
Bu düşüş beynimin içindekileri de uçuruyor. Hafızamı kaybediyorum. Unutuyorum...

Sonsuz bilinmezlik, korku ve özgürlük...

' Sevdiğim gizemlilik '

Koltukta değil de yerde oturmak, yatakta değilde koltukta uyumak, afilli cümleler değilde basit ama değerli kelimeler, herkesin bildiği kitaplar ve müzikler yerine, keşfedilmemiş güzel kitaplar ve güzel müzikler, keşfedilmemiş sakin, sıradan ve huzurlu kafeler...

Bir de kimsenin olmadığı vakitlerde sahil kenarları... Uzaklara boş ve uzun bakışlar... Dinlemek... Gözlerini kapatıp rüzgarı hissetmek.... Dalga sesleri... Üşümek....

13 Haziran 2020 Cumartesi

' Karanlık '

Gözlerimi kapatıyorum. Böyle yapınca hissetmek daha kolay ve güzel. Dinlediğim sese dokunuyor gibiyim. Ruhumla bir gizemin içinden geçiyoruz sanki. Ağır ağır dans ediyor beynim.
Kaybolmuş yolu bulamayan ben, karanlıktan korkmamak için müzik dinliyor. Unutmaya çalışıyor, kopmaya çalışıyor fazlalıklardan...

7 Haziran 2020 Pazar

' Çıkan Sonuç '

Kafamın içinde hep sen varsın. Bu labirentten çıkamıyorum. İçimdekileri yazıp, kafamdaki ağırlığı atmak istiyorum. Keşke şuan yanımda olsaydın. Seni çok özledim.Şuan gerçekten burada olsaydın sana anlatacak çok şeyim olurdu. İnsan kendiyle kalınca anlıyor bazı şeyleri. Ölçüp tartıyor ve çıkan sonucu görüyor. Çıkan sonucum sensin... Anlaşıldığım, huzurlu olduğum, güvenin verdiği rahatlık hepsini ama hepsini toplasam, çıkan sonucumsun.

4 Haziran 2020 Perşembe

' Sen gittin '

İnsanlar neden değişirler,  neden giderler ?
Şimdi bu sorulara ben tonlarca kelimeler yazarım ama ne fark eder ki? Son şansımızı severken kaybettik. Ellerimizle tutuğumuz, beraber döndürdüğümüz o küçük dünyamız artık yok. Denge bozuldu. Dünya avuçlarımızın arasında kayıp gitti.
Sen gittin, ben ardından baktım. Yine sen kazandın.