25 Şubat 2011 Cuma

' Gönülçelen '



Adını gönülçelen koydum senin. En başından beri imkansızdın. Gönlü çeldin ve gittin. Ne gerçeğin kaldı ne de hayalin. Şuana kadar en zoruydun ...

Sen aslında ölü bir denizin üstünden geçen geminin dalgasıydın.

Geldin ve geçtin. Kıyıya sert vurdun. Islattın bankları kimse oturamadı kuruyana kadar. Şimdi göz yaşlarım kurudular, kalmadılar ve bittiler.

Bir güneş doğdu.

' Vay halime '


Anlamlı güzel şeyler istiyorum. Bu aşk olabilir, tutku olabilir.Aşk bence duygusal bir hastalık. Ne gerek var bilmiyorum bu kadar durgunluğun içinde. Ama insan bazen de bu hastalığı istiyor. Hasta olduktan sonra iyileştirecek kişi yoksa vay halime. :)

19 Şubat 2011 Cumartesi

' Saçmalamak '


Keşke istediğimiz zamanda çok sevdiğimiz birinin yanında olabilseydik. Gözlerimizi kapatıp 1, 2 ve 3! 
Gözlerimizi açtığımızda o çok sevdiğimiz kişi karşımızda olsaydı. 
Ya da onu uyurken izleseydik...
Biliyorum saçmaladım. Ama bazen saçmalamakta güzeldir. (:

17 Şubat 2011 Perşembe

' Geçmiyor '


Uyursam geçiyor ..
Bazı zamanlar canım sıkkın olur. Günlerce eve kapanırım. Kendime hep zaman ayırırım.
Ojelerimi sürerim. Renklerin hepsi benim sanki.
Ya da kitap okurum. Farklı bir zamanda farklı insanların hikayelerini okumak, hayal kurmak güzeldir... Sonra aklımdan çıkmadığı o anılar...

O zaman ya duşa girerim hıçkırarak ağlarım rahatlarım ya da uyurum. 
Uyuduğumda unutuyorum, geçiyor içimde ki acı...

' Sessiz '


Bu gece çok sessiz ...Kendi sesizliğimle kaldım. Pencereden dışarı bakıyorum, boş bakışlar...
Dalıp gidiyorum karanlığa, çok uzaklara ... Kahve yaptım kendime sütlü. 

Buraya içimden gelenleri yazıyorum, bir yandan bir müzik...

Şuan '' düş sokağı sakinleri- hüzün kovan kuşu. ''
Not: Mutsuz Yine -

16 Şubat 2011 Çarşamba

' Sensiz '


Artık uçamıyorum hayal dünyamda. Her çırpındığımda  acıyor ve kanıyor kalbim... 

Hayal kırıklarım yolumda giderken ayaklarıma batıyor. Sensiz olmuyor.

' İyi hissetmek '


İnsanlar çok acı şeyler yaşadıkları zaman kendilerini iyi hissetmek için psikolağa falan giderler ya da birine anlatırlar rahatlarlar.
Ben hep psikolog olmak istemişimdir. Aslında bu hayalimi gerçekleştiremediysem henüz, üzülmüyorum, çünkü ben hem kendimin psikoloğuyum hem de arkadaşlarımın.
Kendimi iyi hissetmek için hep yazdım ya da kendimi iyi hissettirecek sözler söyledim kendime. Hayata inat pozitif olmaktı amacım.

Bir sözü vardır Mevlana'nın, ben ne zaman seni düşünsem aklıma gelir...

''Üzülme'' der Mevlana! İstediğin şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için ya da gerçekten olmaması gerektiği için olmuyordur !


Bu söz beni iyi hissettiriyor.

' BEŞİKTAŞ '




Kaderimiz oldun sen
Ölüm var vazgeçmek yok aşkından
Canımızsın sen
Bazen sesimiz kısılsa da olmuş olsun sana feda
Yaşarım beyaz ölürüm siyah, beşiktaşım senin için
Bir yavru kartalımdır bu alem için
Nasıl bir aşktır ki ölümüne gider senin için
Her şeyimsin sen Beşiktaş 

' Neden? '


İnsanlar 2' ye ayrılırlar.

Birincisi ikiyüzlü, ikincisi ise hep kendisi olan. Ben hep kendim olmayı seçtim. Herkesin seçimleri farklıdır. Ama ikiyüzlü insanlar çok tanıdım. İçlerinden çoğu arkadaşlarımdı. Öyle arkadaşlarım olması kendi seçimim olmasa da oldu. Zamanla maskeler düşüyor yüzlerden.
Geçen bir arkadaşım sevgilisini aldattı. Arkadaşım, sevgilisi olduğu halde gitti başka kızla buluştu onunla zaman geçirdi. Sonra'' Ben onun gönlünü alırım acıyorum sevgilime hak etmiyordu aslında o kusursuz bir kız... '' gibi laflar söyledi...
Bir insan sevdiğinden sıkılır mı ?
Ya da sevgilisi varken başkasıyla görüşür mü?
Ona neden yalan söyler?
Neden onu deli gibi seven, sahiplenen ve düşünen biri varken başkasına bakma gereği duyar?

15 Şubat 2011 Salı

' Gururlu ve hırslı '


Zaman geçtikçe büyüyoruz, olgunlaşıyoruz ve yaşlanıyoruz...

Yaşadıklarımla büyüyorum. Bazen kötü şeyler yaşasam da, tecrübeler kazandığımın farkındayım. Kendimi biliyorum.
Kimse için yaşamıyorum ya da ne bileyim kimse için uğraş içinde değilim artık. Ben ne yapıyorsam, ne başarıyorsam hepsi kendim için. Bunun farkında olmak güzel geliyor.
Bazen bazılarına hırs yapıyorum. 

Onlar iyi ki varlar.Çünkü başarımın büyük kısmını onlara borçluyum. Gururlu ve hırslı olmak işte hepsi bu...

14 Şubat 2011 Pazartesi


' Martı '


Keyifsiz bir gündü. Sıkıcıydı. Biraz mutsuz bir küçük kızdım. Bir şey beklemeyen boş bakışlarım vardı. Umutlarım yoktu. Bugün denizin rengine de pek dikkat etmedim ama martılar sanki bugün daha güzellerdi... 
Bir martıya özellikle dikkat ettim. Kendimi onda buldum. Uçuşu o kadar özgür ve sakindi ki hayatın boş olduğunu daha iyi hissettim. Hayat aslında öyle anlamsız ve boş ki...

13 Şubat 2011 Pazar

' 14 Şubat '



Yarın 14 Şubat Sevgililer Günü ve ben yarın dışarı çıkacağım.Keyfimden olmasa da dışarı çıkacağım. Sevgilileri görüp üzüleceğim biraz. Seni hatırlayacağım... Anılarımızı canlandıracağım sonra da.
Belki de yine yağmur yağacak gökyüzümde.
Sarılan,öpüşen mutlu sevgilileri gördüğümde kalbimin acıdığını hissedeceğim.
Ama en çok sevgilisinden papatya alan kızları gördüğümde çok üzüleceğim ve kıskanacağım Sevgilim. Çünkü en sevdiğim ve bana almanı hep beklediğim çiçekti......

12 Şubat 2011 Cumartesi

' Gülmek '


Mucizelere inanır mısın ? Ben mi ?Bazen kendimi kötü hissettiğimde... Ne zamandır yüzüm gülmüyor. Keşke diyorum hani bir mucize olsa. Ne bilim herhangi bir şey olsa ve yüzüm gülse. Yüzüm hep güler aslında. Ama içten gülmeyeli uzun zaman oldu...

11 Şubat 2011 Cuma

' Yalnızlık '




Şuan kapalı bir kutunun içindeyim. Akıl veren, durmadan aynı şeyleri söyleyen beni bunaltan kafalardan sıkıldım, kaçtım buraya sığındım... Elimde olsa daha uzaklara kaçardım. Ama öyle bir şansım yok ki. Of... Çok bunaldım çok... 

En zor günümde arkadaş bildiklerim yanımda olmadılar ya en çok o koydu ama iyi oldu. Hep yanımda olacağını söyledi olmadı bazıları. Anladım ben de onları. Her şey de bir hayır vardır diye boşuna demiyorum. Aslında yanımda olmasını istediğim tek biri var o da imkansız. Neyse zaten hayatta her şey istediğimiz gibi olmaz ya.
Boş verdim.

8 Şubat 2011 Salı

' Sahil kenarı '


Bir sigara yakıp, derdimi anlatmaya başlamak istiyorum. Sigaramın dumanıyla dertlerim de uçup kaybolur mu? Olmaz!

Sigaramın dumanıyla dertlerim uçmaz, olmaz böyle bir şey. Ha o an rahatlarım belki ama o kadar yine ben de kalır bir şeyler... Şuan aslında tek istediğim bir sahilde oturup seyretmek karşıdaki ışıkları, gemilerin geçerken dalganın vuruşu, sesleri, denizin kokusunu içime en derinlere çekmek... Üşüdüğümde ise senin bana sarıldığını ellerimi ısıttığını düşünmek...

7 Şubat 2011 Pazartesi

' Gurur '


İnsanlara değer vermek hayatımda ki en büyük hatalarımdan.
İnsanlar matematik gibiler. Karşındakine verdiğin her bir değer, kendinden eksilttiğin bir değer.

Yani ailen hariç kimseye değer vermeyeceksin arkadaş !
Yoksa hep değersiz olan sen olursun..

Şuan bu umurumda değil.
Sadece kendimi kanıtlamak istiyorum, beni salak gibi gören insanlara...
Kanıtlamak derken ne kadar hırslı ve zeki olduğumu göstermek, bunu istiyorum.
Bu benim için zor olmayacak biliyorum. Bir kere daha başarmıştım...

Bana inanmayan insanlara hırsla daha çok çalışıp gelebileceğim en yüksek yerlere geldim. Bana inanmayan ve salak, küçük çocuk gören kişilerinde nerede olduğunu benim de nerelerde olduğumu görüyoruz.

Kendinizi daha komik duruma düşürmeyin bence. :)

5 Şubat 2011 Cumartesi

' Yara bandı '



Evet. Zor olduğunu biliyorum hem de çok zor. Ama benim için zor olan ne varsa çok değerli. Benim için değerlisin. Hep hayattan ikinci şans isteriz. 
Şuan bunu o kadar çok istiyorum ki. Keşke bir telefon çalsa ya da mesaj ne bilim bir haber, bir umut...

Çok istiyorum ki bunu ama söyleyemem .Yani diyemem sana. Gururdur belki bunun sebebi. Fakat bu şansı versen bana, dünyalar benim olur ama olmayacak dünyalar benim, biliyorum. Çünkü bir şeyi ne kadar çok istersen olmaz. Benim olmadı yani.
Emek versem olur belki ama emek vermeye korkuyorum artık. 

Çünkü bir daha kırılırsa kalbim, parçaları bu sefer beni de keser ve içim kan ağlarken bu sefer kendi küçük dünyamı da kaybederim. Bunu göze alacak ne cesaretim, ne umudum, ne gücüm ve ne de sağlam bir kalbim var. Kalbim yara bantlarıyla ayakta. Yara bantlarım sevdiklerim.
Bir yara bandım da sendin!