28 Aralık 2012 Cuma

' Sevgilim '


Bu sensizliğinin içinde yazdığım ilk yazım...Yüzünü görmeyeli kaç gün, kaç saat, kaç dakika ve kaç saniyeler geçti sayamadım.Hep, her an döneceksin gibi geldi.Saatte dakikalar birbirini kovalarken sensiz zaman geçmedi ama ne tuhaftır ki seninleyken de yetmiyordu zaman su gibi akıp geçerken...Şuan ne yapıyorsun bilmiyorum.Seninle her konuşmaya çalıştığımda, çabaladığımda beni hayal kırıklığına uğratıp üzüyorsun. Seni sevmezsem bir tanem bu kadar uğraşırmıydım. İnanırmıydım hala sevgimize... Keşke şuan burada olsaydın.Kelimelerimi dudaklarımla dudaklarına dokunsaydı.Gözlerimle anlatsaydım... Sarılarak sana kalbimin senin için attığını hissettirebilseydim. İnan çok zor geçiyor.Her gün seni görmeme rağmen özlerken, haftalarca sensiz nasıl kaldığıma inan bilmiyorum. Her gün sana gelmek için gücümü topluyorum.Ama senden her gelen bir mesaj beni geri çeviriyor.Bazen tek başıma o Beşiktaş yolunda yürüyorum.Yağmur yağıyor sonra küçük yüreğimde...Ne yapmalıyım inan artık bilmiyorum...

8 Aralık 2012 Cumartesi

' Hırs '


Haftalardır yazamıyorum… Bu benim için çok kötü bir durum. Çünkü tek sırdaşım yazdığım yazılarım. Tek anlatabildiğim bir tane bomboş bir sayfa. İçimi dökmezsem yazılarıma, nefes alamıyorum. Her gün beni boğuyor içimdeki dertlerim, sıkıntılarımla. Şimdi nereden başlasam bilemiyorum, anlatmaya. Çok dardayım artık. Acılar gittikçe büyüyor içimde. Büyütmek istemiyorum bu yüzden burada bunları yazıyorum. Yazacağım içimdekileri ve hiçbir şey olmamış gibi devam edeceğim hayata. Yine dimdik güçlü bir kız olacağım…

Bugün tam 1 buçuk ay oldu işe başlayalı. İş değil de buna da okul demeli aslında. Hayat okulu başladı benim için.

Üniversitedeyken insanları tanıdıkça hayret etmiştim. İnsanlar böyle nasıl ikiyüzlü olabiliyor? Dostum bildiğim insan neden bana kötülük yapıyor?  Güvendiğim neden arkasına bile bakmadan gidiveriyor? İşte bütün sorularımın cevabı hayat…

Eskiden olsa ağlar zırlardım dertlerime. Hani küçük bir çocuk düşer de ağlar ya. Ben işte o çocuklardan olamadım. Her zaman düştüğüm gibi kalkmasını da bildim. Canım acısa da yaşta aksa gözlerimden kendi kendine. Yine bilemedim pes etmeyi. Hep başardım. Başarısız olduğum zamanlarda oldu bazen. İşte o zamanlar da ise ders aldım yaptığım hatalardan. Ama hiçbir zaman bunun böyle gideceğine inanmadım. Dertlerimle tek başına üstünden gelip ayakta kaldım.
Şimdi yükseliyorum. Bir ağaca tutundum zirvedeki elmayı alabilmek için tırmanıyorum. Ben tırmanırken bana destek olanda oluyor, taş atıp beni yıldırmaya çalışanlarda…

Ama bilmiyorlar ki ben pes etmeyi bilmiyorum. Yine bilmiyorlar ki yoluma atılan hiçbir taş beni yıldıramayacak ve her büyük taş hedefime varmam için beni daha hırslandırıp güçlü kılacak…