Küçücük kalbiyle çok büyük sevebilmek...Cesurca, savaşa meydan okur gibi...Özgürlüğü yaşar gibi ... Sevdiğinin bir göz yaşı için kendini feda edebilmektir... Hatalar da yapsa, hatalarıyla sevebilmektir... Vazgeçmemektir...
La Rochefoucaul'un dediği gibi '' insan sevdiği kadar affeder...''
Ona gözüyle değil, yüreğiyle bakabilmektir. Çünkü '' güzelliği on para etmez sende ki bu sevda olmazsa..'' Küçük bir çocuğu sever gibi sevebilmektir.
Bebeğin gibi korumaktır onu, kıyamamaktır... Zor zamanlarda seni istemese de yanında olabilmektir.
Çünkü bilirsin ki en çok sana ihtiyacı vardır o zaman... Sana git dese bile, '' hayır kalacağım.
Çünkü birbirimize ihtiyacımız var..'' diyebilmektir...
Bazen sımsıkı sarılmaktır. Öyle sıcak içten sarılırsın ki acılarının yükünü alırsın. Sevmek yeri geldiğinde bir dilim ekmeği bile paylaşıp yetinmektir.Çünkü onun varlığı kalbinde öyle doludur ki , sana her şey onunla tam ve eksiksiz gelir.
Dünyada kim ne derse desin yalan o ne derse doğru olur senin için. Çünkü aşkın güneşidir, güven duygusu ve ona tüm benliğinle güvenebilmektir...
Onun için yıldızları yer yüzüne indirmektir bazen.. :) Her çılgınlığı yapacak kadar deli olmaktır.
Anı yaşamaktır!
Bütün güzel şiirler, şarkılar hep ona yazılmış gibi dinleyip okumaktır. Adını duyduğunda veya fotoğrafına baktığında bile hissedebilmektir onu... Dudakların onun dudaklarına değdiğinde ayak parmak uçlarına kadar tüm hücrenle hissedip, her şeyi dudurmaktır. Dünyanı, insanları, her şeyi... Ve kalbin onunla tamken bütün erkeklere, hüzünlere kör olmaktır. Sevmek, sevginin gücüyle mutlu olmaktır... Sevmek onun yanında kendin olabilmektir.
Cemal Süreya 'nın dediği gibi, sevmek ne uzun kelime ...